Ankara Ticaret Merkezi Kızılırmak Mah. 1450 Sokak B Blok 1/6 Çukurambar / Ankara - 0312 284 45 95 - 284 25 05

Boyunda Dar Kanal ve Omurilik Sıkışması

Servikal kanal darlığı, genellikle sinir kökü (radikülopati) veya omurilik basısı (myelopati) yakınmalarıyla kendini gösterir. Boyunda kanal darlığı olan hastaların yarısında boyun veya kol ağrısı vardır. Kanal darlığı ve omurilik sıkışmasına bağlı olarak; kollarda gücsüzlük, gömleğini düğmeleyememek, kapı kolunu açıp kapayamamak, kavanoz kapağını açamamak gibi ellerde beceriksizlik sık görülen yakınmalardır. Bacaklar ile ilgili yakınmalar ise yürüme zorluğu, bacaklarda güçsüzlük olarak ortaya çıkar ve yardımsız yürüyememeye kadar ilerleyebilir. Bu hastaların yakınmalarından bir diğeri de hastalığın ilerlemesiyle birlikte idrar tutamamdır. Bütün bu yakınmaların zamanla ilerlemesi her hastada farklılık gösterebilir. Bazı hastalarda yakınmalarının ilerlemesi hızlı olurken, bazılarında ilerleme yavaş olmaktadır. Bir grup hastada ise belirli bir noktadan sonra ilerleme durmaktadır.


Muayene Bulguları

İlk muayene bulgusu genellikle artmış kol ve bacak refleksleridir. Farklı düzeylerde nörolojik kusurlar saptanabilir. Erken tanı, bu hastalık grubunda çok önemlidir. Erken tanı sonrası uygulanacak tedavi ile hastaların yakınmalarının ilerlemesinin önüne geçilebilir. Hastalığın tanısının konulması hastanın yakınmalarının dinlenmesi ve bunlar doğrultusunda hekimin soru sorması ile başlar. Bu dinleme ve sorgulamayı takiben yapılan muayene ile birtakım sinir sistemi bozuklukları saptanabilir ki bunlar: kol ve bacakta artmış refleks (eğer radikülopati varsa, kollarda reflekslerde azalma olabilir), yürüme bozukluğu (hantal veya dengesiz yürüme), el ve ayaklarda his kaybıdır. Muayenede ayrıca klonus (ayağın, sırtına doğru hızlı bükülmesi sonrası hızlı bir şekilde atmaya devam etmesi), babinski (ayağın altı sivri bir cisimle cizildiğinde, başparmak ayak sırtına doğru kıvrılırken diğer parmakların yelpaze şeklinde açılması), Hoffman (elin orta parmağının uç kısmı avuç içine doğru hızla kıvrılıp bırakıldığında, başparmak ve diğer parmakların avuç içine doğru hareket etmesi) gibi patolojik bulgulara rastlanılabilir. Bütün bu bulgulardan bir veya birkaçının saptanması, doktorun omurilik sıkışmasından şüphe etmesi için yeterlidir.
 

Omurilik Sıkışmasında Doğal Seyir

Klinik genelde sinsi başlar, ilerleme oranı değişiktir ve miyelopati geliştikten sonra tamamen düzelme nadirdir. Olguların %75’inde belli periyotlarda ataklar halinde kötüleşme, %20’sinde yavaş artış, %5’inde ise ani kötüleşme görülmüştür. Miyelopati ilerledikçe her iki alt ekstremite daha güçsüz ve spastik hale gelir. Sfinkter kontrolüyle ilgili problemler olabilir. Çok ilerlemiş vakalarda yürümek için destek gerekir. Özellikle yaşlı vakalarda hareket bazen imkansızdır.
 

Omurilik Sıkışması Tanısı

Boynun direk röntgen filmleri, boyun dar kanal tanısını doğrulamak için yeterli bilgi vermeyebilir. Genellikle bu tanıyı koymak için Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) kullanılır. MRG, dar kanalı ve sıkışmış omuriliği çok ayrıntılı olarak gösterir. Bilgisayarlı Tomografi (BT), servikal kanala taşan kemik yapıları daha iyi görmek için kullanılabilir. Sinir iletilerinin değerlendirildiği elektrofizyolojik testlerle, dar kanalın diğer hastalıklarla ayırıcı tanısı yapılabilir. Elektromiyografi (EMG) ve sinir ileti hızı calışmaları dar kanal ile periferik sinir hastalıkları, özellikle de periferik sinir sıkışmalarının ayırıcı tanısında yardımcı yöntemlerdir. Somatosensoryal uyarılmış potansiyeller (SEP), kol veya bacaktan verilen uyarının beyinden kaydedilmesi şeklinde yapılan test olup iletideki aksama ve omurilik basısını gösterir.
 

Boyunda Dar Kanalda Tedavi Seçenekleri

Hafif seviyede dar kanal olan olgularda sıkışma muayene bulguları olsa da olmasa da tedavilerinde ilk seçenek ameliyat dışı yöntemler olabilir. Ciddi daralmalarda kol ve bacaklardaki güçsüzlüğünün, ağrının artması ve yürüme kapasitesinin azalma ihtimaline karşın genellikle cerrahi tedavi tavsiye edilmektedir. Cerrahi tedavinin amacı omurilik ve sinir kökü üzerindeki basının ortadan kaldırılmasıdır (dekompresyon). Bu amaca değişik ameliyat teknikleri ile ulaşılabilir.
 

Boynun Önünden Yapılan Ameliyatlar:

Eğer omuriliğin sıkışmasına Boyun Fıtığı, omur kemiğinin gövdesi ve ön taraftaki bağlar neden oluyorsa, omuriliği sıkıştıran bu parçalar boynun önünden yapılan cerrahi ile çıkartılıp omurilik rahatlatılır. Omurgayı sağlamlaştımak amacıyla, o segmentin hareketsiz hale getirilmesine füzyon denilmektedir. Çıkartılan parçaların yerine konulan kemik greft, omurganın bu segmentini destekleyip güçlendirir. Bazen cerrah kurulan bu yapıyı daha da güçlendirmek için o kısma plak vida sistemi takmayı tercih edebilir.
 

Boynun Arkasından Yapılan Ameliyatlar:

Laminektomi; omuriliği arkadan sıkıştıran lamina ve ligamanların alınmasını içerir. Bazı olgularda cerrah omurgayı güçlendirmek için laminektomiye füzyon cerrahisini ilave edebilir.
Laminoplasti; boynun arkasından yapılan cerrahi ile servikal kanalın genişletilmesi esasına dayanır. Bu operasyonda bazı kemik parçaları çıkarıldıktan sonra laminalar menteşe dayanağındaki kapı gibi kaldırılıp tekrar kapanması önlenerek spinal kanal genişletilir. Cerrahiden sonra hastaların bir kaç gün süreyle hastanede kalması gerekmektedir. Birçok hasta operasyondan 6-9 saat sonra günlük aktivitelerine dönmeye başlayabilir. Ameliyat sonrası hastanın uygulaması gereken rehabilitasyon programı doktoru tarafından belirlenir.
 

Boyunda Dar Kanalda Ağrının Yönetimi:

Dar kanalda ilaç kullanımının amacı ağrı, kas spazmı ve diğer şikayetleri hafifletmektir. Doktor bir veya birkaç ilaç kullanımını önererek hastanın yakınmalarını hafifletmeye ve fonksiyonel kapasitesini arttırmaya calışır. Bu ilaçların gereğinden fazla alınması daha hızlı iyileşmeye yol açmadığı gibi, istenmeyen ilaç yan etkilerinin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Eğer hastanın ağrısı varsa analjezikler, non-steroidal anti-inflamatuvar (NSAID) ve kas gevşetici kullanımı önerilir. Eğer ağrı çok daha fazla ve bu ilaçlar ile kontrol altına alınamıyorsa, daha güçlü ilaçlar verilir.
 

Ağrıya Yönelik Uygulanabilecek Tedaviler

Ağrının tetiklendiği bölgeye lokal anestezik injeksiyon yapılması (bazen buna steroid de eklenebilir). Bu injeksiyon direkt ağrılı kas veya yumuşak doku içine yapılır.
Bir başka tetikleyici bölge injeksiyonu da faset eklem injeksiyonudur.

Ağrılı bölgeye soğuk veya sıcak uygulamalar analjezik amaçlı kullanılabilir.
 

Sonuçlar

Cerrahi uygulanan hastaların yarısından fazlasında ameliyat öncesi durumlarına göre düzelme görülmektedir. Cerrahinin en büyük amacı kötüye gidişi önlemektir. Ameliyat sonrası gerekli fizyoterapi tedavileri de eklenebilir. Bu arada hastaların riskli davranışlarda da bulunmaması için de gerekli önerilerde bulunulur. Sonucu olumsuz etkileyen faktörler: ileri yaş, ciddi sinir hasarı, çoklu seviyede bası, uzun süredir devam eden süreç, kanal darlığının şiddeti ve MR’de omurilik içerisindeki sinyal değişimlerinin varlığıdır.